REDDİ MİRAS

 Değerli okurlarım,

    Bir varis'in kendisine kalan mirası reddetmesi olayına verilen...

REDDİ MİRAS
banner46

 Değerli okurlarım,

    Bir varis'in kendisine kalan mirası reddetmesi olayına verilen addır reddi miras.Bizimki de öyle bişey aslında.Bize ecdadımızdan kalan muhteşem mirasın ne anlama geldiğini unutarak, haddini aşan şımarık bir evlat misali bu mirası reddediyoruz. Aradaki fark ise çok önemli şahıstan şahısa kalan miras o şahsı ilgilendirir ama bu bin yıllık miras gelecek bin yılımızı da ilgilendirmektedir.Şahsiyetsizleşmenin en kolay yolu tarihini silmek ve bırakılan bu mübarek toprakları koruyamamaktır.

    Geçtiğimiz günlerde değişen toplum ve Türk gençliği üzerine yaptığımız bir sohbette sazı eline alan acınası halde olan gençlikten ve dipsiz kör kuyulara hapsedilen memleketimizden dert yandı. Ben biraz daha farklı bir pencereden baktığımı söyleyerek başladım sözlerime ve ekledim "ümitsizlik mü'min'e yakışmaz", ümidiniz nedir diye sorulan alaycı sorulara karşı da Türk Gençliğidir dedim. Bana,işaret parmaklarıyla tam karşımızda duran üniversite kantinini gösterdiler bu gençlik mi dercesine, ama unuttukları bir şey vardı ellerini kaldırarak yozlaşmış gençliği gösterenlerin yani kendilerinin de genç olduğu.

 Gidenler, arkalarına bakmadan gitmek isterler hep veya arkalarında kalanlara bırakamadıklarını düşünmekten gözlerini kapayamazlar. Peki, nedendir bu gözlerin geride kalması? Acaba, geride bıraktıklarının işe yaramazlığı mı yoksa kalanlara birşeyler bırakamamış olmaları mı? Acı gerçeklerden birisiyle daha karşı karşıyayız belki de, şimdi gol atamayacaklarını bildikleri için topu devamlı birbirlerine atan futbolcular misali, biz gidenlere gidenler de bizlere atacaktır topu. Peki gidenleri bir kenara bırakalım, yarının gidenleri olarak. Ve dönüp arkamıza bakalım neler bıraktık geleceğe dair?

Yarının gelenleri bizlerin yakasına yapıştığı zaman yoksulluğu bahane ederek bir torba erzağa ülkemizi sattık mı diyeceğiz? Yoksa, o zaman öyle gerekti deyip kaçacakmıyız? Peki hiç yüzlerimiz kızarmıyacak mı? Hadi, diyelim ki çocuklarımızı atlattık bir şekilde, ya torunlarımız? Dede, bu ülke nasıl oldu da henüz yüzyirmi yaşında bu hale geldi derlerse nasıl hesap vereceğiz? Türkiye çöl olmasın diye bir slogan hatırlıyorum, amenna Türkiye tabiki çöl olmasın da Türkiye yok da olmasın öyle değil mi? Yıllar yılı vatan müdaafasında bulunmuş bir büyüğümün gidişat böyle devam ederse bölünürüz sözleri üzerine, bu ülke sandıkla kurulmadı ki sandıkla yıkılsın, sizin zamanında verdiğiniz imanlı mücadeleyi biz veremez miyiz?Cevaplarıyla sustuğunu görünce açıkçası kendimden şüphe etmiştim. Yoksa, büyüklerimizde mi bizlere güvenmiyor? Yoksa onlarda, kendilerini görmeden başkalarını gösteren ve bu gençlikle mi yapacaksınız diyen arkadaşlarımız gibi bizleri görmezden mi geliyor diye.

 Lafı çok dolandırmanın da gereği yok aslında, gençlik ikiye ayrılmış durumda, bunlardan birisi böyle gelmiş böyle gider gittiği yere kadar diyen boşvermiş mirasyedi gençlik bir diğeri ise  bu mirasın gerçek varisleri olduklarını farkında olan ve bu kutsal mirası canları pahasına korumaya and içmiş ecdadına layık gençlik.

 Ben, tüm olumsuzluklara ve ümitsizliklere rağmen ümitliyim. Zira ümitsizlik mü'min' e yakışmaz.Bizler, sevdalarını yüreklerinde çınarlaştırmış ve var olma kavgasında ön safları zapt edecek Müslüman-Türk gençliği olarak en çetin mücadelelerin olacağı o günleri büyük bir sabır ve sükutla beklemekteyiz.Allah (cc) bizleri bu mücadeleden mahrum etmesin ve bizleri memleketine hayırlı olanlardan eylesin...

saygılarımla...

 Aykut Görür

Güncelleme Tarihi: 07 Mart 2011, 08:06
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17