BİZ BU HALLERE DÜŞECEK ADAM MIYDIK?

Değerli okurlarım; 

Çoğu zaman eski günlerimize özlem duyduğumuz...

BİZ BU HALLERE DÜŞECEK ADAM MIYDIK?

Değerli okurlarım; 

Çoğu zaman eski günlerimize özlem duyduğumuz anlar olmuştur. Nerede o eski bayramlar? Nerede o eski İstanbul? gibi. Aslında özlemlerimiz eskinin güzelliğine, ferahlığına veya her şeyin güllük gülistanlık olmasına değildir. Özlemlerimiz , yeniye olan kızgınlığımızdan, gelenin gidenleri ah çektirerek aratmasından kaynaklanır. 

Sizinle şöyle ufak bir yolculuğa çıkalım ve kahpe eylüllerin 12 numaralı sokağına gidelim. Bu adres çıkmaz sokak, bu adres pusu, bu adres ölüm ve kan kokmakta. Sehpalar kurulmuş, kahpe idam sehpaları yiğit boyunları beklemekte. Ve sehpaların, omuzu kalabalık patronları murdar ağızlarından salyalar saçarak kayıt düşürmekte. Gelelim tekrar bugüne, omuzu kalabalıklardan birinin tutuklanması bizleri ziyadesiyle üzmekte. Sebebi çok açık, tutuklayanların, idam sehpalarına patronluk edenleri ah çektirerek aratıyor olması.

Aslında bizim yaptığımız sadece hatırlatma. Tozlu bir masanın üzerindeki, “önemli” ibaresi düşülmüş  ve unutulmuş notların tozunu almaktan başka bir şey yaptığımız da yok. Devlet’in devlet, millet’in millet olduğu zamanları hatırlayın. Üstad Necip Fazıl’ın “içi alev alev Müslüman, dışı pırıl pırıl Türk. İçi dışına hakim, dışı içine köle.” İfadesiyle anlattığı gençliği hatırlayın. Vatan denildiğinde içi titreyen, Allah denildiğinde gözyaşlarına hakim olamayan, bir karış toprak için evlatlarını feda eden anne ve babaları hatırlayın. Ve hemen bugüne dönüp Türk toprağında linç edilmeye çalışılan Uludere kaymakamını getirin gözünüzün önüne. Atılan yumrukların o kaymakama değil Türk devletine atıldığı gerçeğini de gözden kaçırmayın. O kaymakam, kendine bunu yapanları affetmiş veya açılım ihanetinin sekteye uğramaması uğruna şer mimarları tarafından affetmeye zorlanmış olabilir. Fakat, Türk devletine atılan yumrukların hesabını sormanın bu ülkeyi yönetenlerin başlıca vazifesi olduğunu da unutmayın.

Bizler, kan kusup kızılcık şerbeti içtik diyen bir millet olabiliriz ama bize o kanı kusturanlardan bunun hesabını sormasını da iyi biliriz. Bugün bu yapılanların hesabını soramıyorsak sebebi belli, bugün yönetenlerin dün yönetenleri ah çektirerek aratıyor olması. Vel hasılı kelam, milletimizi müreffeh milletler seviyesine çıkartmak, ekonomiyi düzeltmek, insanca yaşatmak vaadleriyle gelenler, tek varlığımız olan haysiyetimizi de götürdüler.

Söyleyin, biz bu hallere düşecek adam mıydık?

Saygılarımla,
Aykut GÖRÜR

Güncelleme Tarihi: 11 Ocak 2012, 09:33
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner17